top of page
Ara

Miniso Türkiye – E-Ticaretle Büyüyen Global Marka

  • 3 Nis
  • 2 dakikada okunur

Bugün pazaryerlerinde yer almak, dijital ekonominin merkezinde bulunmak demektir.
Bugün pazaryerlerinde yer almak, dijital ekonominin merkezinde bulunmak demektir.

Hikâyenin Başlangıcı

Japonya kökenli Miniso, Türkiye pazarına ilk olarak fiziksel mağazalarla girdi. Uygun fiyatlı ve tasarım odaklı yaşam ürünleriyle dikkat çeken marka, pandeminin etkisiyle fiziksel mağazaların kapanması sürecinde stratejik bir hamleyle e-ticarete ağırlık verdi.

2020 yılında Türkiye’deki e-ticaret yapılanmasını hızla büyüten Miniso, sadece kendi web sitesi üzerinden değil, aynı zamanda ülkenin en büyük dijital pazaryerlerine giriş yaptı. Trendyol, Hepsiburada, N11 ve Amazon Türkiye gibi platformlarda açtığı mağazalar, markanın cirosunu kısa sürede katladı.

Pazaryerlerinin Stratejik Önemi

Miniso'nun başarısında pazaryerlerinin katkısı büyüktü. Halihazırda milyonlarca ziyaretçiye sahip olan bu platformlar sayesinde marka, hem lojistik yükünü azalttı hem de güvenilir bir altyapı ile müşteri sadakati oluşturdu. Özellikle:

  • Trendyol üzerinden özel kampanyalar ve banner alanları ile erişimini artırdı

  • Hepsiburada ile geniş ürün yelpazesi daha fazla görünürlük kazandı

  • Amazon Türkiye sayesinde Prime üyelerine doğrudan erişim sağladı

Miniso’nun e-ticaret kanalından elde ettiği toplam gelir, sadece bir yıl içinde fiziksel mağazaların önüne geçti. Kampanya dönemlerinde günlük satış hacmi 10.000 siparişi geçti.

"Pandemi sürecinde dijitalleşme, sadece bir seçenek değil, zorunluluk haline geldi. Biz de bu dönüşüme en hızlı uyum sağlayan markalardan biri olduk."— Miniso Türkiye Dijital Pazarlama Ekibi

Günümüzde Nerede?

Bugün Miniso, Türkiye’deki e-ticaret cirosunun %85’ini pazaryerlerinden sağlamaktadır. 2023 yılında Trendyol’daki mağazası "En Çok Satan Global Marka" ödülüne aday gösterildi. Markanın dijital kanaldaki başarısı, Türkiye'deki diğer global girişimler için örnek hâline geldi.


Sonuç:

Miniso’nun hikayesi, doğru pazaryeri seçiminin ve güçlü e-ticaret stratejisinin bir markayı nasıl ileriye taşıyabileceğinin açık göstergesidir. E-ticaret, sadece satış kanalı değil, aynı zamanda kriz dönemlerinde markaların sürdürülebilirliğini sağlayan bir can simididir.

Bugün pazaryerlerinde yer almak, dijital ekonominin merkezinde bulunmak demektir.


Kaynaklar:


 
 
 

Comments

bottom of page